Seçimlerden Kaçmanın Kısa Yolu: “Fark Etmez” Butonu

Yeni bir gün. Birbirinin aynı ya da zıttı sayısız seçimlere yolculuk vakti. Seçim dediysek konu “hukuki” boyutlarda değil. Birden fazla seçenek söz konusu olduğunda seçim yapma hali. Malum günlük yaşantımızın her adımı sayısız seçimlerle bezenmiş durumda. Bu seçimleri yapmak kimi zaman bir refleks çevikliğinde hızlı iken, kimi zaman ise zihinlerimizi saatlerce meşgul edecek kadar yorucu olabiliyor.

Seçim yapmayı gerektiren durumlardan bahsedelim biraz. Önümüzde birden fazla yol var, yol dediysek konu yalnızca E5’ten m gitsem yoksa E6’dan mı sorusundan ibaret değil. Nereye gitmeli, ne yapmalı, ne söylemeli diye düşünürken karar vermekte zorlandığımız durumlar. Yani özünde A ve B (ya da belki de C,D,E) arasından seçim yapıyor olmanın oldukça güç olduğu zamanlar. İşte tam da bu anlarda devreye giren “fark etmez” butonundan bahsedeceğim. Anlaşıldı, birçok farklı seçenek var, nereden gitsek, ne yapsak bilmiyoruz tamam da, nedir bu “fark etmez” butonu? diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Gelelim Fark etmez butonuna…

Fark etmez butonu sorumluluk denizine yapacağınız dalışta cankurtaran edasıyla hızlı ve güvenli bir şekilde sizi karaya ulaştıran “gizli bir kahramandır”. Burada “güvenli” kısmı oldukça önem arz ediyor. Peki nedir bu güvenlinin ardındaki gizem?

Sahiden A ve B arasında çok da fark yok mudur?

Aç olmak ya da tok olmak, film izlemek ya da izlememek, gitmek ya da kalmak, sevmek ya da sevmemek ve daha nicesi… Yani aslında A ve B arasında kocaman bir fark vardır!

İçerisinde bir sürü zıtlığın yer aldığı bu seçimler bir kelime ile öylece geçiştirebilir mi? Şayet sizin için seçim kısmı oldukça kaygı uyandıran bir durum ise evet! Kişi “yanlış” olanı seçmiş olmanın verdiği yoğun kaygıdansa, tüm sorumluluğu başkasının almasını tercih eder. Çünkü güvenlidir, kimse tarafından sorumlu tutulmaz. Kimse restorandaki yemekler kötüydü, film sıkıcıydı, gittiğimiz yol trafikliydi diye onu suçlamaz. Çünkü o baştan tarafsızlığını “fark etmez” butonu ile ilan etmiştir.

Fark etmez, sorumluluk almanın, yanlış seçimler yapma ihtimalinin kaygısından türemiş bir “kaçış” mekanizmasıdır.

Asıl mesele ne A ne de B’dir.

Sadece farklı seçenekler sunulduğunda bunların arasından seçim yapacak olan kişinin “kendisi” olmasıdır. Çünkü seçim yapmak bir karar vermektir. Ve sizler seçim yaptığınız takdirde bu kararın sonuçlarından sorumlu olursunuz. Öte yandan “fark etmez” dediğiniz anda hiçbir şeyin sorumluluğunu almanız gerekmez. Ya hayat sizi nereye sürüklerse oraya doğru gidersiniz ya da birileri seçimleri sizin için yapar.

Şayet “Fark etmez” butonu sizin de çok sık kullandığınız bir butonsa bugün bunu fark edin. Bir de bu gözle bakın. Bugün bu konuda bir şey yapmak zorunda değilsiniz. Şu an, tam da bu yazıyı okurken, bunun varlığını fark etmeniz ilerde kocaman bir fark yaratabilir.

 

*Görsel Joey Guidone’a aittir.

Yazıdan etiketler
Diğer yazıları Merve Karaca

Saksı Olmanın Faydaları: Lise Günlerine Dönüş

Bütün bunların olamayacağını söyleyen insanlar var biliyorum. Hatta 17 yaşına basarken 16′...
Devamını Oku