Aile üyelerimden, arkadaşlarımdan ve çevremdeki insanlardan en sık duyduğum cümlelerden biri “Okuyup beğendiğin kitaplar varsa bize de söyle”. O yüzden kitaplığıma şöyle bir göz gezdirdim ve tavsiye edebileceğim bazı kitapları sizlerle de paylaşmak istedim.
Listeme şöyle kısaca bir göz atınca kaygıya ve depresyona bakışınızı değiştirecek bilişsel davranışçı ve şema terapiyi yakından tanıtacak iki kitap, hayatın içinden konularla psikolojiyi harmayanlayan, bunu yaparken edebiyatı da elden bırakmayan bir kitap ve alanında uzman iki psikiyatristin kaleme aldığı biri biyografi diğeri ise psikoterapi öykülerinden derlenmiş iki kitap var. Bu listeyi hazırlarken zorlanmadım desem yalan olur. Meğer önermek istediğim ne çok kitap varmış. Şimdilik 5 tanesi ile başlayıp daha nicelerini sizlerle paylaşmak temennisiyle…
Keyifli Okumalar!
1- EYVAH! KÖTÜ BİR ŞEY OLACAK
“Endişeyi bir havuza benzetirsek, evham ve vicdan bu havuzu dolduran iki musluk gibidir. Bu musluklardan ilki havuzu “Başımıza kötü bir şey gelecek”lerle, diğeri de “Kötü bir şey yaptım”larla doldurur. Sonuçta havuz taşar, yani endişe problemleri yaşarız.” Dr. H. Alp Karaosmanoğlu
Endişe, hayatımızın bir parçası. Hepimiz şu ya da bu sebeplerle, farklı düzeylerde, farklı sıklıklarda endişe duyuyoruz. Bu kitap endişelerinize farklı bir bakış açısıyla bakmanıza yardımcı oluyor. Karaosmanoğlu kitapta kısaca şemalardan ve endişenin evham ve vicdanla olan ilişkisinden bahsediyor. Bilişsel ve Davranışçı Terapi ve Şema Terapi’den çeşitli tekniklerle endişe ile başa çıkma konusunda yol gösteriyor. Karaosmanoğlu’nun kişisel deneyimlerine de yer verdiği bu kitabı bir çırpıda bitireceksiniz.
2- HAYAT
“Hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl var olduğumuz ya da olmadığımız.” Engin Geçtan
Hayat, ismi gibi hayatın içinden meselelerle psikolojinin kesiştiği, okuyucusunu yazarla sohbete davet eden deneme türünde bir kitap. Aynı zamanda psikiyatrist olan Geçtan mesleki bilgileriyle hayat tecrübelerini harmanlayarak bireye ve topluma dair izlenimlerini sunuyor. Kitapta terapi deneyimlerinden, ilgi duyduğu kuantum fiziğe, gölgelere, yabancılaşmaya, narsisizme kadar birçok farklı konuya değiniyor. Bunu yaparken kimi zaman oldukça tanıdık “bizden bir şeyler” sunuyor, kimi zaman ise daha önce hiç duymadığımız Dünya’nın öbür ucundaki meselelere dair farkındalığımızı arttırıyor. Hayat, altını çizmeden duramayacağınız, içinde koca koca dünyalar barındıran bir kitap.
3- İYİ HİSSETMEK
“Hayatınız karmaşık ve sürekli değişen bir düşünceler, duygular ve hareketler akışıdır. Başka bir deyişle bir heykelden çok, bir nehirsiniz. Kendinize olumsuz etiketler yapıştırmayı bırakın, bu hem çok basit hem de yanlış bir yorumdur.” Dr. David Burns
İyi hissetmek, okuduğunuz an iyi hissedeceğiniz fikrini bir kenara koyup okuduğunuz takdirde, özellikle depresyonu anlama ve harekete geçme konusunda oldukça yardımcı olacak bilimsel bir kaynak. İyi hissetmek, size Bilişsel Davranışçı Terapiyi yakından tanıtacak, düşüncelerin davranışlar üzerindeki etkisine uzun uzadıya kafa yormanızı sağlayacak, bu vesileyle suçluluk, yetersizlik, değersizlik, mükemmeliyetçilik gibi hayatımızı büyük ölçüde etkileyen konulara bakış açınızı değiştirecek. Hatta zaman zaman sizi teste tabii tutacak (korkmayın bu testte başarısız olmak diye bir şey yok). Bu kitabı bir oturuşta bitiremeyeceksiniz belki ama baş ucu kitabınız olacak ve kendinizi düşüncelerinizi not alırken bulacaksınız.
4- DURULMAYAN BİR KAFA
“Düşünceler kafamda öylesine üst üste biniyordu ki, bir cümlenin ortasına gelmeden başını unutuyordum.” Kay Redfield Jamison
Durulmayan Bir Kafa, Kay Redfield Jamison’un manik depresif tanısı almadan önceki ve sonraki sürecinden bahsettiği biyografik bir roman. Peki, bu bizi neden ilgilendiriyor? Çünkü Jamison, manik depresif hastalar üzerine uzmanlaşmış bir psikiyatrist ve tıp profesörü. Hastalığının belirtilerini 17 yaşlarında göstermesine rağmen 28 yaşına dek tanı koyulmadan yaşamını sürdürüyor. Ruh sağlığı alanında çalışan biri olsa da hastalığını kabullenmesi ve ilaç kullanımı ile barışması bir hayli zaman alıyor. Bu süreçte, hastalığının kendisine kazandırdığı ve kaybettirdiklerini dile getirmekten çekinmiyor. Jamison kitapta “manik depresif” diyerek iki kelimeye sığdırılan tanının deneyimsel boyutunu gözler önüne seriyor.
5- AŞKIN CELLADI
“Kelimeler insana bir başkasının yaşamına girme izni verirler.
Irvin D. Yalom
Aşkın Celladı, Yalom’un terapi seanslarından derlediği 10 farklı öyküden oluşuyor. İsmine bakıp “aşk” ve “ayrılık” temasından ibaret bir kitap olduğu yanılgısına kapılmamakta fayda var. Kitap, ismini ilk öyküden almış. Geriye kalan öykülerde ise yalnızlıktan ölüm korkusuna, yaşam amacını yitirmeye dair insani kaygılarımızı, terapi odasında danışanları ile yaptığı görüşmeler üzerinden ele alıyor. Aşkın Celladını okurken zaman zaman kendinizi o terapi odasında hissedecek, Yalom’un şeffaflığına ve terapideki ustalığına hayran kalacaksınız.
Bu listeyi hazırlamak, okuduğum kitapları yeniden elime alıp şöyle bir göz gezdirmemi ve bu kitaplarda daha önce dikkatimi çekmeyen yerleri farketmemi sağladı. Bazı kitaplar, ihtiyacınız neyse her defasında ona dair yeni şeyler sunuyor. Hatta bazen ilk okuyuşta “Bana göre değil, bir türlü bitiremedim” dediklerinize ikinci bir şans verdiğinizde kendinizi cümlelerin altını çizerken bulabiliyorsunuz. Yani demem o ki, kitaplar da ikinci şansı hak eder!