Dünyanın gerçek kimliğimi görmeye hazır olduğunu sanmıyordum çünkü buna ben dahi hazır değildim.
Bu sözler Stefani Joanne Angelina Germanotta’ya ait ve bu yazı da onunla ilgili. Bu isim çok bir şey ifade etmediyse bir de şöyle söyleyeyim: Bu yazı her davette ne giyeceği merak edilen kadınla ilgili. Bu yazı, etten elbise giymiş kadınla, heh! evet onunla, Lady Gaga’yla ilgili.
Lady Gaga benim için, sevdiğim şarkıları olan, garip kıyafetler giyen ve her seferinde bununla olay olan bir şarkıcıydı. Kim olduğunu, bu kostümlerin ardında nasıl biri olduğunu hiç düşünmemiştim. Hakkında yapılan Five Foot Two belgeselini izlediğimde ona biraz daha farklı bir yerden bakıp kostümlerin ardındaki kadını görebildiğimi hissettim.
Lady Gaga yıllar içinde kendine olan güveni, kendini kabul edişi ve olduğu gibi olma isteği doğrultusunda artık kostümlerden vazgeçmek ve kendisi olarak bir albüm yapmak istiyor. Belgesel aslında bununla ilgili. Albümünün tanıtım sürecinde kendisinden beklenenin aksine, her yere çılgın kostümlerle değil kot ve tişörtle gidiyor. Yapmak istediği şeyin şarkılarıyla insanlara hislerini geçirmek olduğunu söylüyor. Bu kez kendi olmak, bunu göstermek istiyor.
Kendimi ifade etmek için envai çeşit peruğum olmasına gerek yok. Umarım beni anlarlar. Ne yapmak istediğimi görürler.
Ancak bu süreçte yoğun şekilde kabul görmeme, başarısız olma ve reddedilme kaygıları yaşıyor. Korktuğu tepkileri gerçekten alıyor. “Gerçek Lady Gaga gelsin”, “Lady Gaga bitti”, “Eski Gagayı özledik” şeklinde yorumlar yazılıyor, haberler çıkıyor. Öte yandan kendi hikayesini kabul etmek için cesaretlendiğini, olduğu gibi olabilmek için ondan ilham aldığını söyleyenler de oluyor.
Bu amaçla yayınladığı albümün ismi “Joanne”. Joanne, Lady Gaga’nın hiç tanışmadığı, 19 yaşında ölen ressam ve şair olan halası. Lady Gaga, Joanne’le olan bağını şöyle anlatıyor:
“70li yıllarda, 19 yaşındayken ellerinde çıkan lezyonlar nedeniyle annesiyle birlikte hastaneye gitmiş ve ellerinin kesilmesini önermişler. Lupus hastasıymış ancak o dönemde bu hastalığa dair çok fazla bir şey bilinmediğinden böyle bir tedavi yöntemi önerilmiş. Bu nedenle annesi ellerinin kesilmesi önerisini kabul etmemiş. Onu hiç tanımadım. Bu durumun ailemi ve babamı nasıl etkilediğini görmek büyürken edindiğim en güçlü tecrübeydi. Büyükannem kızından ellerini almak istememiş. Ben Joanne’im. Ben babamın kızıyım ve bu albüm de bununla alakalı. O bir sanatçıydı ama fazla zamanı olmadı. Ben, onun yarım bıraktığı şeyi tamamlıyorum”.
Joanne aynı zamanda kendisinin 2. ismi. Yani o gerçekten Joanne. Kendi olma cesareti gösterdiği bu albümde hem ailesini hem de kendisini derinden etkileyen bir şeyi paylaşıyor bizlerle. Yaşadığını söylediği o güçlü deneyimi kendi yöntemiyle anlatıyor, kendi acısını dönüştürüyor. Ona bir form veriyor. Aslında hiç tanımadığı ve bu yüzden de aktif bir şekilde yasını tutamadığı ama yokluğunu hissettiği ve acısını hep gördüğü, hissettiği halası için kendi payına düşen yasını tamamlıyor.
Peki ya tüm o acayip kıyafetler ve peruklar?
Lady Gaga belgeselde ilginç kostümler giyip farklı peruklar takmasının birkaç nedeni olduğundan bahsediyor. Erkeklerin hakim olduğu bir dünyada, sektörde kadın olarak var olmak için belli bir kalıba girmesi gerektiğini, bu nedenle bununla yüz yüze geldiği her sefer hiç akıl almayacak bir şey yaparak kontrolün kendisinde olduğunu göstermek istediğini söylüyor. Diretilene boyun eğip ona uyum sağlamak istemediği için tamamen diğer uca, uyumsuz olmaya doğru gidiyor aslında.
Diğer yandan bunu bir kalkan olarak kullandığını söylüyor. Bu noktada dış görünüşüyle ilgili bütün bu abartının bizi gerçek Lady Gaga’ya bakmaktan, onu konuşmaktan alıkoyduğunu fark ettim. Hepimiz o kalkana, kostümüne bakıyor, onunla ilgili konuşuyor, kalkanın ötesiyle ilgilenmiyorduk. Aslında her seferinde başka biri oluyordu. Giydiği bütün kostümlerle kendinden başka herkes, her şey olmuştu.
Lady Gaga dış görünüşünden, olduğu kişiden emin olmadığı bir dönem yaşadığından ve 15 yaş civarında yeme bozukluğu öyküsü olduğundan da bahsediyor. Five Foot Two belgeseli bütün o şaşaalı kostümlerin, Lady Gaga isminin ardındaki kadını gösteriyor bize. Korkuları, zayıflıkları, endişeleri, zaafları, acıları olan… Kendisinin varlığından hep haberdar olduğu ama göstermekten korktuğu yanları olan… Joanne, kendisi için de yarım kalanları tamamlayabilmesine olanak veren bir albüm o yüzden. Joanne, yeterince güçlü ve hazır hissettiğinde, kendini olduğu gibi kabul edebildiği noktada yaşadıklarını dönüştürmek ve olduğu kişiyi göstermek için bir adım atma öyküsü.