Bir akademisyen düşünün; derslerden konferanslara, konuşmalara koşarken iş çıkışı yapı markete gidip malzemeler alıyor ve oğluyla oynamak için oyunlar kuruyor. Uzun süre önce Akademisyen Anneyi (Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal) işte tam da bu yüzden takibe almıştım. Yoğun iş yaşantısı, oğluyla oyunlar kurmasına engel değildi. Üstelik Demirle birlikte hayatın içindeki çok basit şeyleri bile oyuna çevirebiliyorlardı.
Takipçileri olarak bir süredir kitap yazıyor olduğundan haberdardık. Ve açıkçası nasıl bir şey yazacağını, bir akademisyen olarak daha bilimsel içerikler mi yoksa bir anne olarak daha anneliğe özgü şeyler mi yazacağını merak ediyordum. Kitabı yazma süreci, kitap tasarımı, isim seçimi, ilk baskı gibi aşamaları biz de Akademisyen Anne’yle birlikte adım adım takip etmiştik. Kitabın çıkmasını heyecanla bekliyordum. Öyle ki yeni anne olan bir arkadaşım kitap tavsiyesi istediğinde incelemesi için yazdığım ilk kitaplardan biriydi. “Henüz okumadım ama mutlaka bak” demiştim kitabı elime dahi almadan. Çünkü bence bu kitap yeni anne olmuş birinin en çok ihtiyaç duyduğu şeyi söylüyordu: Korkma! İyi Bir Annesin
Kitabı, basıldıktan kısa bir süre sonra gidip kitap fuarından aldım. Akademisyen Anne’nin her kitapla birlikte verilmesini istediği çiçeğimi ve gülen yüzümü de aldım tabi.
Kitabı okumaya başladım ve aynı gün bitirdim! Okurken de, bitirdikten sonra da Akademisyen Anne kesinlikle isminin hakkını vermiş diye düşündüm. Hem bir akademisyen/çocuk gelişimci hem de bir anne olarak yazmış kitabını. Birçok bölümü okurken kendimi lisans yıllarımda aldığım çocuk gelişimi dersine dönerken buldum. Piaget’den, Bowbly’den, bağlanma kuramından, az biraz Freud’dan ve Ödipal meselelerden bahsetmiş, ayrıntılı bilgiler için de araştırılabilecek isimleri parantez içlerinde yazmıştı.
Kitapta, son dönemde çok popüler olan uyku eğitimi konusundan, artık neredeyse bütün annelerin hakkında bir şeyler bildiği güvenli bağlanma meselesiyle ilgili “bebek anne-babayla uyumalı/uyumamalı” tartışmasından ve en çok yakınılan “elalem”den ve söylemlerinin anneler üzerindeki etkilerinden bahsediyor. Uyku düzeni, yeme alışkanlıkları, tuvalet eğitimi gibi bebeklik ve erken çocukluk döneminin önemli aşamalarıyla ilgili de ipuçları veriyor.
Kitabı bir çırpıda ve keyifle okumamı sağlayan faktörlere gelirsek;
Bütün deneyimlerin ve karşılaşılan zorlukların çok içten bir dille anlatılması, Bilimsel detaylara yer verirken okuyucuyu onlarla boğmaması,
Hiçbir fikrin savunuculuğunu yapmıyor olması.
Kitapla ilgili dikkatimi çeken son şey de arkasında yazan İADE GARANTİSİ ifadesi oldu. Elma Yayınevi, kitabı okuyup beğenmediğiniz taktirde paranızı iade etme garantisi veriyor. Bu ifadeyi gördüğümde iade etmek şöyle dursun, alıp etrafımdaki bütün yeni annelere hediye ederim! diye düşündüm.
Akademisyen Anne iyi ki bu kitabı yazmış!
